05.09.2025 tarihinde fiyatlarımız güncellenecek olup, 04.09 saat 12.30 itibariyle geçilen siparişler güncel fiyat üzerinden tarafınıza gönderilecektir.
Overlay
Olimpos Günlükleri-Bilgelik Ve Erdem
Olimpos Günlükleri-Bilgelik Ve Erdem
Olimposluların Sırlarını Keşfetmeye Var Mısın?
Olimpos Dağı efsanevi ve büyülü bir diyar; Sırlarla dolu mağaralar, eski hikâyeler ve cesaret gerektiren sınavlar. Persephone bu gizemli dağın derinliklerinde yolculuk ederken hem geçmişin gölgeleriyle yüzleşecek hem de kendi içindeki gücü keşfedecek.
Bu roman sadece bir macera değil aynı zamanda kendi yolculuğun için bir ilham kaynağı olacak. Olimpos Dağı seni çağırıyor. Sırların ve keşiflerin peşinden gitmeye, korkularınla yüzleşmeye ve büyülü bir dünyanın kapılarını aralamaya hazır mısın?
Cesaret, dostluk ve keşif dolu unutulmaz bu efsanevi maceraya davetlisiniz.
|
Yazar Hakkında
Prof. Dr. Mehmet Sağbaş
Prof. Dr. Mehmet Sağbaş 1977 yılında Rize’de doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Rize’nin Pazar ilçesinde tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümünden mezun olduktan sonra yüksek lisansını, ardındansa Yıldız Teknik Üniversitesi’nde doktorasını tamamladı. Elektronik mühendisliği alanında uluslararası indekslere giren başarılı çalışmalara imza atan Prof. Dr. Mehmet Sağbaş’ın bilimsel makaleleri binin üzerinde atıf almıştır. Ellinin üzerinde uluslararası akademik yayını ve bildirisi ile kendi alanında ülkenin önde gelen bilim insanlarından biridir. Akademik kariyerini sürdürürken eş zamanlı olarak resim alanında da öz-gün çalışmalara imza attı. Eserleri, çeşitli sanat koleksiyonlarına girdi. Yurt içi ve yurt dışında sergiler açtı, ödüller aldı. Mehmet Sağbaş, İzmir Bakırçay Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünde öğretim üyeliği görevini sürdürmekte bir yandan da resim çalışmalarına devam etmekte; yetişkinler ve çocuklar için kitaplar yazmakta ve resimlemektedir.
Emre Sarıçam
1989 yılının Zafer Bayramında, her yaz olduğu gibi sıcak bir Adana gününde ve ağustos böceklerinin şarkıları eşliğinde dünyaya merhaba dedi. Ancak o hep karınca gibiydi. Kalem tutmaya başladığı anda resim çizmeye başladı ve dünyaya bunun için geldiğini fark etti. Büyüyünce bu tutkusu mesleği oldu. O günden beri Atatürk’ün “Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır.” sözünü rehber alıp işini en iyi şekilde yapmaya gayret etti. Ona hep destek olan anne ve babasını, kız kardeşini, eşini ve Türk kahvesi içmeyi, tüm bu güzel şeyleri borçlu olduğu Atatürk’ü hep sevdi.